AİLE HUKUKU
Boşanmada Mal Paylaşımı Rehberi (2025): Hangi Mal Kimde Kalır?
Boşanma, sadece duygusal bir süreç değil, aynı zamanda evlilik birliği içinde kurulan ekonomik ortaklığın da sona ermesi demektir. Bu noktada en çok merak edilen ve en büyük uyuşmazlıklara neden olan soru şudur: “Evlilikte alınan mallar nasıl paylaşılacak?”. Arabanın, evin, birikimlerin ve hatta düğün takılarının akıbeti, boşanma sürecinin en kritik parçasını oluşturur.
Türk Medeni Kanunu, bu paylaşımın nasıl yapılacağını net kurallara bağlamıştır. Bu rehberde, boşanmada mal paylaşımının temel prensiplerini, hangi malların paylaşıma dahil olup olmadığını ve haklarınızı nasıl koruyabileceğinizi adım adım açıklayacağız.
Altın Kural: 2002 Yılı Miladı
Mal paylaşımını anlamak için bilinmesi gereken ilk ve en önemli tarih 1 Ocak 2002‘dir. Türkiye’de yasal mal rejimi bu tarihte köklü bir şekilde değişmiştir.
- 1 Ocak 2002 Öncesi Evlilikler: Bu tarihten önce geçerli olan yasal rejim “Mal Ayrılığı Rejimi” idi. Bu rejimde basit bir kural vardı: “Herkesin malı kendine.” Yani, bir mal kimin adına tapuda, trafikte veya bankada kayıtlıysa, boşanma durumunda o mal o eşe ait kabul edilirdi. Diğer eşin bu mal üzerinde bir hakkı olmazdı (sadece katkısı varsa “katkı payı alacağı” talep edebilirdi).
- 1 Ocak 2002 Sonrası Evlilikler: Bu tarihten sonra, eşler arasında noterden başka bir mal rejimi sözleşmesi yapılmadıysa, yasal olarak “Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi” geçerlidir. Günümüzde açılan boşanma davalarının neredeyse tamamı bu rejime tabidir ve paylaşım bu rejimin kurallarına göre yapılır.
Peki, bu ne anlama geliyor? 2002’den sonra evlilik birliği içinde emek karşılığı elde edilen tüm mallar, kimin üzerine kayıtlı olduğuna bakılmaksızın, boşanma anında eşit olarak (yarı yarıya) paylaşılır.
En Önemli Ayrım: Kişisel Mal ve Edinilmiş Mal Nedir?
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi’nde paylaşımın nasıl yapılacağını anlamak için bu iki kavramı bilmek zorunludur.
Kişisel Mallar (Paylaşıma Dahil DEĞİLDİR)
Bunlar, sadece o eşe ait olan ve boşanma sırasında diğer eşin pay talep edemeyeceği mallardır. Kanuna göre kişisel mallar şunlardır:
- Miras Yoluyla Gelen Mallar: Eşlerden birine anne-babasından veya başka bir yakınından miras kalan ev, arsa, para gibi tüm değerler.
- Karşılıksız Kazanımlar: Eşlerden birine yapılan bağışlar (hediyeler), şans oyunlarından (piyango, loto vb.) kazanılan ikramiyeler.
- Evlenmeden Önceki Mallar: Eşlerin evlenmeden önce sahip oldukları tüm malvarlığı değerleri.
- Manevi Tazminat Alacakları: Eşin, bir haksız fiil sonucu kazandığı manevi tazminat.
- Kişisel Malların Yerine Geçen Değerler: Kişisel bir malın satılmasıyla elde edilen parayla alınan yeni mallar. (Örn: Miras kalan evin satılıp parasıyla bir araba alınması).
Edinilmiş Mallar (Yarı Yarıya Paylaşılır)
Bunlar, evlilik birliği içinde, eşlerin emeği ve çabasıyla elde edilen ve paylaşımın ana konusunu oluşturan mallardır.
- Çalışmanın Karşılığı Olan Kazançlar: Eşlerin her birinin maaşı, primleri, ikramiyeleri, fazla mesai ücretleri, kıdem tazminatı gibi tüm gelirleri.
- Sosyal Güvenlik Ödemeleri: SGK, Emekli Sandığı gibi kurumlardan yapılan ödemeler.
- Kişisel Malların Gelirleri: Dikkat! Malın kendisi kişisel olsa da geliri edinilmiş maldır. (Örn: Miras kalan dairenin kira geliri, evlenmeden önceki paranın banka faizi).
- Edinilmiş Malların Yerine Geçen Değerler: (Örn: Maaş birikimiyle alınan arabanın satılıp parasıyla bir yazlık alınması).
Paylaşım (Tasfiye) Nasıl Yapılır?
Mal rejimi tasfiyesi davasında mahkeme şu adımları izler:
- Her eş, öncelikle kendi kişisel mallarını geri alır.
- Geriye kalan tüm edinilmiş mallar (kimin adına kayıtlı olduğuna bakılmaksızın) toplanır. Varsa bu mallara ilişkin borçlar düşülür.
- Bulunan net edinilmiş mal değeri, eşler arasında yarı yarıya (%50-%50) paylaştırılır. İşte bu paya “katılma alacağı” denir.
Örnek: Evlilik sırasında, doktor olan kadının maaş birikimiyle bir ev alınmış ve tapusu kadın adına kaydedilmiştir. Bu ev, çalışmanın karşılığı olduğu için bir edinilmiş maldır. Boşanma durumunda, evin tapusu kadın adına olsa dahi, diğer eş bu evin güncel değerinin yarısı üzerinde hak sahibidir ve bunu “katılma alacağı” olarak talep edebilir.
Özel Durumlar ve Düğün Takıları
- Değer Artış Payı Alacağı: Bir eş, diğer eşin kişisel malına (örneğin evlenmeden önce aldığı eve) kendi maaşıyla veya kişisel malıyla bir katkıda bulunmuşsa (örneğin evin kredi borcunu ödemişse), o malda meydana gelen değer artışından payını isteyebilir.
- Ziynet Eşyaları (Düğün Takıları): Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, düğünde kadına takılan her türlü takı (çeyrek altın, bilezik, set vb.) kim tarafından takılmış olursa olsun, kadının kişisel malı sayılır ve paylaşılmaz. Erkeğe takılan takılar ise erkeğe aittir. Kadına ait takıların bozdurulup evliliğin ortak giderlerine harcandığı (kredi ödemesi, ev alımı vb.) durumlarda, kadın bu takıların bedelini erkekten talep edebilir.
Mal Paylaşımı Davası ve Avukatın Önemi
Mal paylaşımı (mal rejiminin tasfiyesi) davası, boşanma davasından ayrı bir davadır. Boşanma davası ile birlikte açılabilir ancak mal paylaşımına ilişkin bir karar verilebilmesi için boşanma kararının kesinleşmesi beklenir.
Bu davalar, oldukça teknik, karmaşık hesaplamalar gerektiren ve tarafların finansal geleceklerini doğrudan etkileyen davalardır. Bu süreçte bir boşanma avukatından destek almak;
- Hangi malın kişisel, hangisinin edinilmiş olduğunun doğru tespit edilmesini sağlar.
- Karşı tarafça gizlenen veya devredilen malların tespiti için gerekli araştırmaları yapar.
- Dava süresince malların başkasına satılmasını önlemek için mahkemeden “ihtiyati tedbir” kararı alınmasını talep eder.
- Katılma alacağı, değer artış payı gibi teknik alacakların doğru hesaplanmasını sağlar ve hak kaybınızı önler.
Yasal Uyarı: Bu makale, genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup hukuki danışmanlık niteliği taşımaz. Her boşanma ve mal paylaşımı davası kendi özel şartlarına göre değerlendirilmelidir. Haklarınızı tam olarak koruyabilmek için mutlaka bir avukata danışmanız gerekmektedir.