web analytics
CEZA HUKUKU, GENEL HUKUK

Hukuk Gündeminde “Covid Yasası” Bilmecesi: 10. Paketten Çıktı, Gözler 11. Pakette

Türkiye’nin hukuk gündemini uzun süredir meşgul eden ve kamuoyunda infaz sistemine yönelik yeni düzenlemeler getirmesi beklenen 10. Yargı Paketi, TBMM’de yasalaşırken, binlerce hükümlü ve yakınının beklediği kritik bir madde “son dakika” değişikliğiyle kapsam dışı bırakıldı. Kamuoyunda “Covid Yasası’nın devamı” olarak nitelendirilen ve on binlerce mahkumu ilgilendiren infaz indirimi düzenlemesinin paketten çıkarılması, gözlerin bir sonraki reform dalgasına, muhtemel bir “11. Yargı Paketi”ne çevrilmesine neden oldu.

Peki, bu düzenleme neden çıkarıldı ve gelecekte ne olabilir? İşte konunun tüm boyutlarıyla analizi.

10. Yargı Paketi’nde Ne Oldu? Beklenti Neydi, Ne Çıktı?

Adalet Bakanlığı’nın hazırlık sürecinde, 10. Yargı Paketi’nin en önemli başlıklarından birinin, 31 Temmuz 2023’te sona eren Covid-19 izinlerinden sonra cezaevine dönmek zorunda kalan veya bu düzenlemeden hiç yararlanamayan mahkumlara yönelik yeni bir infaz iyileştirmesi olacağı beklentisi hakimdi. Bu beklenti, özellikle ikinci kez mükerrer (tekrar eden suç) olan veya belirli suç tipleri nedeniyle denetimli serbestlik hakkı kısıtlanan yaklaşık 55.000 kişilik bir hükümlü grubunu ilgilendiriyordu.

Ancak paketin Meclis’teki görüşmeleri sırasında, bu geniş kapsamlı infaz indirimi beklentisi karşılık bulmadı. Siyasi partiler arasında tam bir mutabakat sağlanamaması ve düzenlemenin kamuoyunda “örtülü af” olarak algılanarak “cezasızlık” tartışmalarını alevlendireceği endişesi, bu maddenin geri çekilmesindeki en önemli faktörler olarak öne çıktı.

Sonuç olarak, yasalaşan 10. Yargı Paketi, daha dar kapsamlı ve teknik infaz düzenlemeleri içerdi. Özellikle cezası az olan bazı hükümlüler ve ikinci kez mükerrer suç işleyenlerin koşullu salıverilme oranlarında sınırlı iyileştirmeler yapılsa da, genel bir “Covid izni” benzeri düzenleme metne dahil edilmedi.

Düzenleme Neden Çıkarıldı ve Bu Ne Anlama Geliyor?

Hukuk kulislerinde ve siyasi çevrelerde, düzenlemenin paketten çıkarılmasının birkaç temel nedeni olduğu konuşuluyor:

  1. Toplumsal Tepki ve Güvenlik Endişeleri: Geniş kapsamlı bir infaz indiriminin, özellikle son dönemde artan suç oranları ve kamu güvenliğine dair hassasiyetler nedeniyle toplumsal bir tepkiyle karşılaşabileceği değerlendirildi.
  2. Siyasi Uzlaşı Eksikliği: Böylesine kritik bir konuda iktidar ve muhalefet partileri arasında ortak bir zemin bulunamaması, maddenin komisyon veya genel kurul aşamasında ilerlemesini engelledi.
  3. Kapsamlı Bir Çalışma İhtiyacı: Konunun sadece bir “infaz indirimi” olarak değil, suç ve ceza politikasının bütüncül bir parçası olarak daha detaylı çalışılması gerektiği ve aceleye getirilmemesi yönündeki görüşler ağır bastı.

Bu durum, hukuki olarak, mevcut infaz rejiminin ve denetimli serbestlik koşullarının, 10. Paketin getirdiği sınırlı değişiklikler dışında aynen devam edeceği anlamına geliyor. Yani, beklenti içinde olan on binlerce hükümlü için yakın vadede bir değişiklik olmayacak.

Umutlar 11. Yargı Paketi’ne mi Ertelendi?

“Covid Yasası”nın devamı niteliğindeki düzenlemenin 10. Paketten çıkarılması, doğal olarak tüm beklentiyi bir sonraki yasal düzenlemeye, yani “11. Yargı Paketi”ne yöneltti. Peki, bu konu 11. Pakette yer alabilir mi?

Bu sorunun cevabı henüz net olmamakla birlikte, iki farklı senaryo öne çıkıyor:

  • Olumlu Senaryo: Hükümet, cezaevlerindeki doluluk oranı, mahkumların topluma yeniden entegrasyonu ve adil bir infaz sistemi oluşturma hedefiyle, üzerinde daha detaylı çalışılmış ve kamuoyu desteği alınmış yeni bir formülü 11. Yargı Paketi’nin ana gündem maddesi yapabilir. Bu, muhtemelen suç tiplerine göre ayrım yapan, daha kademeli ve teknik bir düzenleme olacaktır.
  • Olumsuz Senaryo: Artan güvenlik endişeleri ve “cezasızlık algısını” kırmaya yönelik mevcut siyasi iradenin devam etmesi durumunda, hükümet bu konuyu bir daha gündeme getirmemeyi tercih edebilir. Bu durumda 11. Yargı Paketi, infaz sisteminden ziyade, önceki analizlerde belirtildiği gibi yargının dijitalleşmesi, bilirkişilik veya avukatlık mesleğinin sorunları gibi daha yapısal konulara odaklanabilir.

Sonuç olarak, 10. Yargı Paketi, on binlerce mahkum için bir hayal kırıklığı yaratırken, hukuki ve siyasi bir tartışmayı da sonlandırmamış, yalnızca ertelemiştir. Ceza ve infaz sisteminin bu kritik meselesi, şimdi tüm umutların ve beklentilerin yüklendiği 11. Yargı Paketi’nin belirsiz geleceğine devredilmiş durumdadır.

Karmaşık infaz süreçleri ve ceza hukuku alanındaki tüm sorularınız için profesyonel destek almak üzere bizimle iletişime geçin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir