web analytics
CEZA HUKUKU, GENEL HUKUK, TAZMİNAT HUKUKU

Giriş: Bireysel Özgürlüklerin Korunması ve Tazminat Hakkı

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 19. maddesi ile güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı, temel insan haklarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu hakkın keyfi olarak ihlal edildiği durumlar, hukuk düzenimiz tarafından ciddi yaptırımlara tabi tutulmaktadır. Haksız yere gözaltına alınma veya tutuklanma, bireylerin özgürlüklerinden mahrum bırakılmasına ve telafisi güç zararların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Bu tür mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamında maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı tanınmıştır. Bu makalede, haksız gözaltı ve tutukluluk hallerinde gündeme gelen tazminat hakkının hukuki niteliği, şartları, başvuru süreci ve kapsamı detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

Haksız Gözaltı ve Tutukluluğun Hukuki Dayanakları

Haksız yere özgürlüğünden mahrum bırakılan kişilere tazminat ödenmesi gerektiği ilkesi, ulusal ve uluslararası hukuk metinlerinde yer almaktadır. Anayasamızın 19. maddesinde “Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.” hükmü bulunmaktadır. Bu hükmün ihlali halinde tazminat ödenmesi gerektiği de aynı madde içerisinde belirtilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) Ek 7 No.lu Protokol’ün 3. maddesi de haksız yere mahkûm edilen kişilere tazminat ödenmesini öngörmektedir. Ülkemizdeki düzenleme ise Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 141 ve devamı maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu maddelerde, hangi hallerde tazminat istenebileceği ve başvuruya ilişkin usul ve esaslar belirtilmiştir. Tazminat hakkı, kamu gücünü kullanan idarenin eylemlerinden kaynaklanan zararların giderilmesi ilkesi çerçevesinde değerlendirilmektedir.

Maddi ve Manevi Tazminat Türleri ve Kapsamları

Haksız gözaltı ve tutukluluk nedeniyle uğranılan zararlar, maddi ve manevi olmak üzere iki ana başlık altında toplanmaktadır:

  • Maddi Tazminat

    Maddi tazminat, haksız fiil nedeniyle kişinin malvarlığında meydana gelen azalmayı karşılamayı amaçlar. Bu kapsamda, aşağıdaki zararlar talep edilebilmektedir:

    • Kazanç Kaybı: Gözaltında veya tutuklulukta geçirilen süre boyunca elde edilemeyen gelirler, ücretler veya kar kayıpları maddi tazminat olarak istenebilir. Bu kayıplar, kişinin mesleki faaliyetlerine ara vermek zorunda kalması nedeniyle ortaya çıkmaktadır.
    • Tedavi Giderleri: Haksız gözaltı veya tutukluluk sırasında veya sonrasında sağlık sorunları yaşanması durumunda ortaya çıkan tedavi, ilaç, doktor muayene ve diğer sağlık harcamaları talep edilebilmektedir.
    • Malvarlığı Zararları: Gözaltı veya tutukluluk nedeniyle mallara el konulması, zarar görmesi veya satılması gibi durumlardan kaynaklanan kayıplar da maddi tazminat kapsamında değerlendirilmektedir. Örneğin, işyerinin kapanması veya malvarlığının değeri düşmesi gibi durumlar.
    • Diğer Doğrudan Zararlar: Ulaşım, konaklama, avukatlık ücretleri gibi doğrudan gözaltı/tutukluluk sürecinden kaynaklanan ve belgelenebilen diğer harcamalar da bu kapsamda değerlendirilebilir.
  • Manevi Tazminat

    Manevi tazminat ise, kişinin yaşadığı üzüntü, elem, ızdırap, ruhsal çöküntü ve toplum nezdindeki itibar kaybını gidermeyi amaçlamaktadır. Manevi tazminatın somut bir ölçüsü bulunmamakla birlikte, hakim tarafından dosyadaki tüm deliller ve somut olay özellikleri dikkate alınarak takdir edilmektedir. Bu kapsamda aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulmaktadır:

    • Şeref ve Haysiyetin Zedelenmesi: Haksız yere suçlanma veya hürriyetten yoksun bırakılma nedeniyle kişinin toplumdaki saygınlığının, şeref ve haysiyetinin zarar görmesi.
    • Ruhsal Çöküntü ve Stres: Gözaltı veya tutukluluk sürecinin birey üzerinde yarattığı psikolojik travma, depresyon, anksiyete gibi ruhsal sorunlar.
    • Aile ve Sosyal İlişkiler Üzerindeki Etkiler: Bireyin aile içi ilişkilerinin bozulması, sosyal çevresinden dışlanması veya ilişkilerinin olumsuz etkilenmesi.
    • Özgürlükten Yoksun Kalmanın Kendisi: Bireyin en temel hakkı olan özgürlüğünden mahrum bırakılmasının yarattığı manevi acı.

Tazminat Talep Etme Şartları

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 141. maddesi, hangi hallerde tazminat istenebileceğini açıkça düzenlemiştir. Bu şartların varlığı halinde, mağduriyetin giderilmesi için devletin tazminat sorumluluğu doğmaktadır. Başlıca tazminat şartları şunlardır:

  • Kanunlara uygun olarak yakalandıktan veya gözaltına alındıktan sonra hakkında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatine karar verilenler.
  • Kanunlara uygun olarak yakalandıktan veya gözaltına alındıktan sonra mahkemelerce salıverilmesine veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilenler.
  • Tutuklandıktan sonra hakkında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatine karar verilenler.
  • Tutuklandıktan sonra mahkemelerce salıverilmesine veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilenler.
  • Gözaltı veya tutukluluk süresi kanuni süreleri aşanlar (aşırı süre için).
  • Kanuna uygun olarak yapılan arama sonunda eşyasına el konulduktan sonra hakkında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatine karar verilenler.
  • Kanuna uygun olarak yapılan arama sonunda eşyasına el konulduktan sonra mahkemelerce salıverilmesine veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilenler.
  • Kanun dışı yakalanan veya tutuklanan kişiler.
  • Hakkında arama kararı olmaksızın veya kanuna aykırı arama yapılanlar.
  • Soruşturma veya kovuşturma evrelerinde usulüne aykırı olarak dinlenen veya kayda alınan kişiler.
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği halde, bu karar sonradan kaldırılarak beraat edenler.

Yukarıda belirtilen durumlardan herhangi birinin gerçekleşmesi halinde, ilgili kişiye devlet tarafından tazminat ödenmesi gündeme gelecektir. Ancak, tazminat istemeye engel olan bazı durumlar da CMK 144. maddede belirtilmiştir. Örneğin, kendi kusuruyla gözaltına alınma veya tutuklanmaya neden olan kişilere tazminat ödenmemektedir.

Tazminat Başvuru Süreci ve Süreler

Haksız gözaltı ve tutukluluk nedeniyle tazminat talebinde bulunma süreci belirli usul ve esaslara tabidir. Bu süreçte hak kaybı yaşanmaması için dikkatli olunması gerekmektedir:

  • Başvurulacak Merci: Tazminat talebi, haksız gözaltına alma veya tutuklama kararını veren merciin yargı çevresinde bulunan Ağır Ceza Mahkemesi’ne dilekçe ile yapılmaktadır. Bu mahkeme, zararın tazmini konusunda görevli ve yetkili mahkemedir.
  • Başvuru Süresi: Tazminat isteme hakkı, ilgili kararın (kovuşturmaya yer olmadığı, beraat, düşme vb.) kesinleştiğinin tebliğinden itibaren üç ay içinde ve her halde bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde kullanılmalıdır. Bu süreler hak düşürücü nitelikte olup, süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde tazminat talep hakkı kaybedilmektedir.
  • Dilekçe İçeriği: Başvuru dilekçesinde, mağduriyetin nedenleri, istenen maddi ve manevi tazminat miktarları ayrı ayrı belirtilmeli ve bu talepleri destekleyen tüm deliller (gözaltı/tutuklama tutanakları, tahliye kararları, beraat/takipsizlik kararları, kazanç belgeleri, tedavi faturaları vb.) eklenmelidir.
  • Yargılama Süreci: Ağır Ceza Mahkemesi, gerekli incelemeleri yaparak talebi karara bağlamaktadır. Yargılama süreci, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre yürütülmektedir. Verilen karar temyiz yolu açık olup, Yargıtay tarafından incelenmesi mümkündür.

Tazminat Miktarının Belirlenmesi

Tazminat miktarının belirlenmesinde, özellikle manevi tazminat açısından, hakimin geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır. Ancak bu takdir yetkisi sınırsız değildir; objektif kriterler ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda kullanılması gerekmektedir. Tazminat miktarının tespitinde aşağıdaki faktörler göz önünde bulundurulmaktadır:

  • Gözaltında veya Tutuklulukta Kalınan Süre: Kişinin özgürlüğünden mahrum bırakıldığı zaman dilimi, tazminat miktarının belirlenmesinde önemli bir kriterdir.
  • Kişinin Sosyal ve Ekonomik Durumu: Mağdurun yaşı, mesleği, sosyal çevresi, gelir düzeyi gibi faktörler, özellikle kazanç kaybı ve manevi zararın belirlenmesinde etkili olmaktadır.
  • Toplumsal Konum ve İtibar Kaybı: Mağdurun toplumdaki saygınlığı ve haksız yere suçlanma nedeniyle uğradığı itibar kaybı, manevi tazminatın miktarını etkileyen önemli bir husustur.
  • Uğranılan Zararın Boyutu ve Niteliği: Maddi zararların belgelenebilen miktarı ile manevi zararın kişide yarattığı elem ve ızdırabın yoğunluğu dikkate alınmaktadır.
  • Olayın Özelliği: Gözaltına alınma veya tutuklanmanın gerçekleştiği olayın niteliği, kamuoyundaki etkisi ve suçlamanın ciddiyeti de değerlendirmeye alınmaktadır.

Tazminatın adalet ve hakkaniyet ilkelerine uygun bir şekilde belirlenmesi esastır. Hükmedilen tazminat miktarı, zenginleşmeye yol açmamalı, ancak mağduriyetin giderilmesi ve caydırıcılık amacına hizmet etmelidir.

Tazminat İsteyemeyecek Haller

CMK’nın 144. maddesi, bazı durumlarda tazminat istenemeyeceğini hüküm altına almıştır. Bu durumlar, tazminat sorumluluğunun sınırlarını belirlemektedir:

  • Kusurlu Davranış: Kendi kusuruyla gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olan kişilere tazminat ödenmemektedir. Örneğin, gerçeğe aykırı beyanlarla yargılama sürecini yanıltanlar.
  • Kanuni Yükümlülüğe Aykırılık: Kanunda öngörülen bir yükümlülüğü yerine getirmediği için hakkında yakalama, gözaltına alma veya tutuklama kararı verilen kişiler, bu nedenle uğradıkları zararlar için tazminat isteyemezler.
  • Suç İşleme Amacıyla Tutuklanma: Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek veya bu örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlemek dolayısıyla gözaltına alınan veya tutuklananlar.
  • Genel Af veya Dava Düşmesi: Genel veya özel af ilanı, zaman aşımı, şikâyetten vazgeçme gibi nedenlerle hakkında kovuşturmaya yer olmadığı veya beraat kararı verilen kişiler, eğer bu nedenler özgürlükten yoksun kalma ile ilgili değilse, tazminat talep edemezler. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin bu konuya ilişkin kararları da dikkate alınmalıdır.
  • Adli Kontrol Kararı: Adli kontrol kararı ile serbest bırakılanlar, bu sürede uğradıkları zararlar için doğrudan tazminat talep edemezler. Ancak adli kontrol tedbiri sonradan haksız bulunursa farklı bir durum ortaya çıkabilir.

Hukuki Destek ve Danışmanlığın Önemi

Haksız gözaltı ve tutukluluk nedeniyle tazminat talep etme süreci, hukuki bilgi ve deneyim gerektiren karmaşık bir alandır. Başvuru dilekçesinin hazırlanması, delillerin toplanması, sürelerin takibi ve yargılama sürecinin yönetilmesi profesyonel bir yaklaşım gerektirmektedir. Hak kaybına uğramamak ve en doğru hukuki desteği almak amacıyla, bu alanda uzmanlaşmış bir avukattan hukuki danışmanlık alınması büyük önem taşımaktadır. Avukatınız, sürecin her aşamasında haklarınızın korunmasını sağlayacak ve tazminat talebinizin etkin bir şekilde takip edilmesine yardımcı olacaktır.

Yasal Uyarı ve İletişim

Bu makalede sunulan bilgiler, genel hukuki bilgilendirme amacı taşımakta olup, somut hukuki sorunlarınıza yönelik bağlayıcı bir hukuki görüş veya danışmanlık niteliğinde değildir. Her hukuki durum, kendi özel koşulları içinde değerlendirilmesi gereken farklılıklar içermektedir. Bu nedenle, haksız gözaltı ve tutukluluk halleriyle ilgili yaşadığınız mağduriyetler ve tazminat talepleriniz hakkında özel ve detaylı hukuki danışmanlık almak için alanında uzman bir avukata başvurmanız önemle tavsiye edilmektedir.

Hukuki danışmanlık ve destek almak için web sitemizdeki iletişim kısmını ziyaret edebilirsiniz: https://www.yunusaldanmaz.av.tr/iletisim/